Sıradaki içerik:

AVRUPA ENTEGRASYON’UN GELECEĞİ

e
sv

WAGNER GRUBU’NUN, RUS DIŞ POLİTİKASINA ETKİSİ VE RUSYA’DA SONUÇLANAMAYAN DARBE GİRİŞİMİ

667 okunma — 11 Eylül 2023 13:33
avatar

admin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Mustafa Metin KAŞLILAR

Bursa Uludağ Üniversitesi, Tarih Yüksek Lisans 

Giriş

Wagner Grubu Rusya’da faaliyette olan özel bir askeri şirket olarak tanımlanmaktadır. Fakat Wagner’i kavramsal açıdan paralı asker veya özel askeri şirket olarak sınıflandırmak yanlıştır. Bu durumun sebebi olarak Wagner’in yasallığının muğlak olması ve diğer özel askeri şirketler gibi çeşitli devlet kurum ve uluslararası örgütler ile çalışmak yerine tek müşterisinin Rusya olmasıdır. Wagner bu konuda Uluslararası emsallerinden ayrılan bir noktada yer almıştır. Bu durumun temel sebeplerinin ise, hibrit bir yönetim ve personel yapısına sahip olması, salt Rusya devletinin güdümünde ve Rus dış politikası çerçevesinde faaliyet göstermesi ve özel bir şirket olarak faaliyet ve işe alımlarından ideolojik motivasyonlarının olmasıdır.

Wagner Grubu Tarihçesi ve Kuruluşu

Wagner Grubu’nun, 2010’ların başında eski GRU (Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmay’ına bağlı askeri istihbarat teşkilatı) Spetsnazi Yarbayı Dmitri Utkin tarafından kurulduğu düşünülmektedir. 2016 başlarında 1.000 kadar çalışanı olup Aralık 2017 tarihi itibarıyla 6.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Rus yasalarına göre özel askeri şirketlerin faaliyetleri yasak olduğundan, şirket 2016 itibarıyla Arjantin’de kayıtlı durumdaydı. Grubun ana yatırımcısının Rusya Devlet Başkan Vladimir Putin ile yakın bağlantılara sahip bir iş insanı olan Prigojin olduğunu bilinmektedir.

Wagner Grubu ilk olarak 2014 yılında Kırım krizi sırasında ortaya çıkmış ve yarımadanın kansız ve sessiz bir şekilde ilhak edilmesi sırasında Rus birlikleri ile birlikte hareket etmişlerdir. Kırım’ın ilhak edilmesinden sonra Donbass Savaşı’nda ayrılıkçı güçlere destekte bulunmuşlardır. Bir sene sonra Ekim 2015’te Suriye’de rejim güçlerinin safında yer almışlardır. 2018 yılı itibariyle de Libya’da görev almışlar ve Hafter güçlerine destek vermişlerdir. Bu bağlamda, Orta Doğu, Kafkasya ve Afrika başta olmak üzere Rusya Federasyonu’nu genişleme politikasına paralel olarak etkinliğini arttırmışlardır.

Wagner Grubu ve Suriye

Rusya sınırları dışında faaliyet gösteren Wagner Grubu’nun aktif rol aldığı coğrafyalardan birisi Suriye olmuştur. Suriye’deki gelişmeler kapsamında Wagner’in Rusya’nın bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümünde sıklıkla başvurduğu araçların başında geldiğini ifade edebiliriz. Suriye’de Arap Baharı ertesinde oluşan karışıklığın iç savaşa evrilmesi Rusya’nın bölgedeki en önemli müttefiki olan Esad rejimi ile ilişkilerini yeniden düzenlemesine ve Esad rejimine askeri ve lojistik destek sağlamasına yol açmıştır. Bu bağlamda özellikle 2012 yılında Irak Şam İslam Devleti (IŞID)’nin Suriye’de geniş toprakları kontrol etmeye başlaması ile Rusya menşeili özel askeri şirketlerin Suriye’de daha etkin olması için bir fırsat oluşması sonucunu doğurmuştur. Suriye kapsamında ele alındığında söz konusu yapılanmaların üstlenmiş olduğu misyonlar ise iki farklı şekilde gerçekleşmiştir. İlki geleneksel koruma başlığı altında ele alınan Suriye’deki Rus özel operatörleri için lojistik bağlantı sağlamak ve yerel milislerin eğitilmesi kapsamındayken, bunun da ötesinde daha saldırgan misyonları kapsayan faaliyetleri de bir diğer başlık altında ifade edebiliriz. Saldırgan misyonlara geçişin temel motivasyonu ise Rusya’nın sahada Esad rejiminin devamına yönelik risklerin ortadan kaldırılması isteğidir. Bu süreçte Wagner hem askeri yardım kapsamında hem de operasyonel olarak bölgedeki en etkili unsur olmuştur.

Wagner Grubu ve Sahra Altı Afrika

Wagner son yıllarda özellikle Sudan ve Mozambik gibi Sahra Altı Afrika ülkelerinde aktif olarak girişimlerde bulunmaktadır. Bu iki ülkedeki girişimler Rusya’nın bölgeye ilişkin amaçları göz önüne alındığında son derece dikkat çekicidir. Zira önceki dönemlerle karşılaştırıldığında Wagner’in yeni misyonlar edindiğini de göstermektedir. Öyle ki, bu iki durumda Wagner’in misyonlarının esas olarak siyasi etki, maden çıkarma hakları ve diğer ekonomik anlaşmalar karşılığında rejim koruyucu önlemler sağlamaya odaklandığını belirtmek mümkündür. Bu bağlamda Wagner’in yeni misyonu ekonomik fırsatlar aramanın yanında, Afrika’daki jeopolitik rekabette yer alarak Rusya’ya büyük bir güç olarak saygıyı yeniden kazandırmaktır.

Suriye’nin aksine Wagner’in bu coğrafyada farklı şekilde konuşlandırılmasının amacı Sahra Altı Afrika’daki varlıkları, Rusya lehine dost rejimlere karşı bölgede siyasi nüfuz elde etmek olmuştur. Bu doğrultuda Wagner’in diğer bölgelerden farklı olarak Sahra Altı Afrika’da üstlenmiş olduğu en önemli yeni misyonlardan birisinin Rus yetkililerin ve iş dünyasının elitlerinin bu ülkelerdeki maden hakları hususunda imtiyaz hakkı elde etmesi olduğunu belirtmek mümkündür.

Sonuç olarak, Rusya, Wagner Grubu aracılığıyla, Afrika’daki kırılgan hükümetleri destekleme, isyanları bastırma, terörle mücadelede eğitim verme ve otoriter rejimleri koruma adına insan haklarını ihlal ederek, askeri müdahalelerde bulunmaktadır. Rusya, söz konusu hizmetlerin karşılığında, bölgede ekonomik, siyasi ve askeri konumunu güçlendirecek konularda tavizler istemektedir. Rusya’nın bu hedeflere ulaşabilmesi için Wagner Grubu’nun faaliyet gösterdikleri birçok Afrika ülkesinde, savaş suçları işledikleri ve insan haklarını ihlal ettikleri kanıtlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Wagner Grubu’nu “ulus ötesi suç örgütü” olarak kabul etmiştir. Başta Avrupa Birliği’ne üye ülkeler olmak üzere, birçok devlet bu sebeple Rusya’ya yaptırım uygulamıştır.

Yerel Unsurların Eğitimi Rus Yatırımlarının Güvenliğinin Sağlanması Siyasi Taraflara Destek Olunması Aktif Olarak Çatışmalara Katılım
Sudan x x x
Orta Afrika Cumhuriyeti x x x
Madagaskar x x x
Mozambik x x
Libya x x x

Wagner Grubu ve Ukrayna

Wagner Grubu Ukrayna’da Kırım’ın işgalinden itibaren etkin bir şekilde yer almaktadır. 2014 tarihinden itibaren bölgede ayrılıkçıların desteklenmesi açısından Wagner önemli bir yere sahiptir. 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasıyla beraber Wagner tam olarak sahada yer almış fakat çok fazla kayıp vermiştir. Bu dönemde ağır yara alan Wagner Grubu ve lideri Prigojin bunun faturasını Rusya Savunma Bakanlığına ve Vladimir Putin’e kesmiştir. İstedikleri destekleri alamadığını söyleyen videolar yayınlayan Prigojin Ukrayna ordusunun büyük ilerleyiş göstermesi ile ilgili olarak savaşın en çetin yerlerinden olan Bahmut bölgesinden çekilme kararı almıştır. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov ise bu iddiaları yalanlayarak Ukrayna ordusunun Bahmut’ta Rus savunma hattını yarıp geçmek için büyük girişimlerde bulunduğunu ancak tüm saldırıların püskürtüldüğünü söylemiştir. Rusya’nın nizami kuvvetlerinin, şehrin kuzey ve güneyindeki kanatlarda bölgeleri terk etmesinin şehrin içinde bulunan Wagner birliklerinin kuşatılma riskini arttırması ise bir gerçekti.

Prigojin, “Yerel açıdan, Rus ordusu şu an Zaporijya ve Herson cephelerinde geri çekiliyor. Ukrayna güçleri Rus ordusunu geri püskürtüyor” açıklamalarında da bulunmuştur. Rus ordusu ile Wagner güçleri arasında yaşanan gerilim 23 Haziran’da doğrudan çatışmaya dönüşmüş gibi görünüyordu. Öyle ki Prigojin, Rus ordusunu kuvvetlerinin Rostov şehri yakınlarındaki mevzilerini bombalamakla suçlamıştır. Ayrıca ‘korkak’ olarak nitelendirdiği Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu kuvvetlerinin ölümünden sorumlu tutarak, ‘çok sayıda askerin öldüğüne’ dikkat çekmiştir.

Rusya’nın Ukrayna’da yaşadığı başarısızlıklar ve savaş meydanlarında fazla zayiat vermesi. Wagner Grubunu da çileden çıkarmıştır. Wagner Grubu daha sonrasında hiç kimsenin beklemediği bir harekette bulundu. Prigojin, Ukrayna’dan çekildiğini ve Ukrayna’daki savaşın ikmal hatlarında stratejik bir konuma ve olağanüstü bir öneme sahip olan Rus şehri Rostov’un kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Rostov’dan sonra kuzeye Lipetsk’e ve oradan da başkent Moskova’ya gideceğini deklare etti ve “Devam edeceğiz, sonuna kadar gideceğiz” dedi. Bu hareket Kremlin’i tedirgin eden bir gelişme olmuştur. Zira Ukrayna’daki başarısızlıkları üstüne bir de iç savaşa dönebilecek bir gelişme yaşanabilirdi.

Wagner İsyanı

23 Haziran 2023 tarihinde Prigojin, Rusya’nın roket saldırılarında 2 bin Wagner grubu milisinin hayatını kaybettiğini söyleyerek Moskova’ya doğru “adalet için” ve Rus askeri yüksek komutasının “kötülüğünü” durdurmak için bir intikam saldırısı düzenleyeceğini duyurmuştur. 25 bin Wagner grubu milisinin hazır olduğunu söyleyen Prigojin, Wagner milislerinin Rostov’dan Rusya’ya geçtiğini ve “sonuna kadar” gitmeye hazır olduklarını söylemiş ve meydan okumuştur. Rusya Savunma Bakanlığı roket saldırısının olmadığını vurgulayarak bir provokasyon olduğunu söylemiştir. FSB Prigojin’i ‘iç ​​çatışma’ başlatmaya çalışmakla suçladı ve savaşçılarını onu tutuklamaya çağırmıştır. Kremlin Sözcüsü Peskov ise Putin’in Progojin’in eylemlerinden haberdar olduğunu ve gerekli önlemleri aldığını söylemiştir. FSB Soruşturma Departmanı, Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 279. maddesine dayanarak silahlı bir isyan örgütlemek suçundan Prigojin hakkında 12 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören soruşturma başlatmıştır.

24 Haziran 2023 tarihinde ise gerginlik hat safhaya ulaşmıştır. Rusya belirli birlikleri Moskova’yı güvenlik çemberine alması için emir vermiş. Bazı Rus askerler ise Prigojin’in iddialarına göre bu emirlere uymayı reddetmiştir. Rusya Devlet Başkanı Putin ise Prigojin’in çağrısını bir ihanet olarak nitelendirmiştir. Rostov’da, resmi binalar da dahil olmak üzere şehri kontrol altına alan Wagner, Şoygu ve Gerasimov’un ‘Rostov’a gelip kendilerine teslim olmaması halinde Moskova’ya gideceklerini söylemiştir.

Wagner Grubu ilerleyişine devam ederken Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, Prigojin ‘e gerilimi azaltma önerisinde bulundu ve Lukaşenko önerisinin Prigojin tarafından kabul edildiğini söyledi. Ardından Prigojin yaptığı açıklamada Wagner güçlerinin kan dökülmesini önlemek amacıyla birliklerine geri döndüğünü söylemiştir. Kremlin Sözcüsü Peskov Progojin’e açılan davanın düşürüleceğini ve Belarus’a gönderileceğini duyurmuştur. Ayrıca Wagner savaşçılarının yargılanmayacağı, isterlerse Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalayabilecekleri bildirmiştir.

Rusya’da bu gerilim sonrası belli bir süre sular durulsa da 23 Ağustos 2023 tarihinde Wagner’in lideri Evgeny Prigojin’in de yolcu listesinde olduğu özel jet Rusya’nın başkenti Moskova yakınlarında düşmüştür. Saint Petersburg-Moskova seferini yapan uçakta 10 kişi olduğu açıklanmıştır. Prigojin’in ölümü ise hala bir sır perdesi olarak devam etmektedir.

Sonuç

Wagner Grubu kuruluşundan itibaren Rusya’dan bağımsız bir şirket grubu gibi gözükse de aslında yatırımını Rusya’nın karşıladığı ve sadece Rusya’ya çalışan bir askeri gruptur. Rusya’ya Ukrayna, Afrika gibi yerlerde Dış Politikasını etkileyen ve son derece yardımı bulunan bir kuruluştur. Zamanla gittikçe güçlenen Wagner Ukrayna’daki başarısızlardan sorumlu tuttuğu Kremlin’e yürüyerek Rusya’yı bir iç savaşın eşiğine getirmiştir. Wagner’in lideri olan Prigojin’in ölümüyle birlikte Wagner’in nereye doğru gideceğini zaman gösterecektir.

Kaynakça

Erkan, A. Ç. & Ateş, A. (2023),Wagner Grubu’nun Yapısı ve Operasyonları Üzerine Bir İnceleme, Toplum Ekonomi ve Yönetim Dergisi

Gostev, Aleksandr; Coalson, Robert, “Russia’s Paramilitary Mercenaries Emerge From The Shadows” , (16 Aralık 2016)

Quinn, Allison, “Vladimir Putin sent Russian mercenaries to ‘fight in Syria and Ukraine”, The Daily Telegraph, (30 Mart 2016)

  • Site İçi Yorumlar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.