Sıradaki içerik:

ALMANYA’NIN ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİSİ’NDE HEDEFLER: AVRUPA BİRLİĞİ JEOPOLİTİĞİ, BALKANLAR VE DOĞU AVRUPA

e
sv

İBRAHİM REİSİ’NİN LATİN AMERİKA ÇIKARMASI

289 okunma — 23 Haziran 2023 23:35
avatar

admin

  • e 1

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Mustafa KÖKMEN 

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyet, 12 Haziran Pazartesi günü Latin Amerika’ya “dost ve ortak ülkelerle ilişkileri güçlendirmek” amacıyla stratejik bir çıkarma yaptı. Reisi, 5 gün süren Latin Amerika gezisi kapsamında Venezuela, Nikaragua ve Küba’yı ziyaret etti. En son 11 yıl önce dönemin İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın Güney Amerika’yı ziyaretinden sonra ilk üst düzey diplomatik ziyaret olma özelliğine sahip bu stratejik açılım esasında içerisinde birçok önemli gizemi barındırmakta. İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, 11 yıl önce ülkesiyle iyi ilişkiler içinde olan dört Latin Amerika ülkesini ziyaret etmişti. O dönemde Amerikalı yetkililer, “Son yıllarda Güney Amerika ülkelerini İran’la ilişkilerini derinleştirmemeleri konusunda uyarıyor.” Başlıkları ile uluslararası kamuoyuna baskı yapmıştı. Amerikan Dışişleri Bakanlığına göre, İran lideri çaresizlik içinde, mevcut dostluklarını korumaya çalışmaktaydı. İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, Caracas’ta dönemin Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez tarafından devlet töreniyle karşılanmıştı. Washington’daki İnter-Amerikan Diyalog Merkezi’nden Michael Shifter’a göre, Ahmedinejad’ın altı yılda yaptığı altı Venezuela ziyaretinin nedeni çok açıktı. İran’ın uluslararası sistem içindeki yalnızlaşmasını farklı coğrafyalarda gidermeye çalıştığı birçok uluslararası otorite tarafınca ileri sürülmüştür. Bölgede o dönem oldukça ABD yönergesi içinde olan kıta aktörleri ekonomik zaafları ve birtakım çıkarları için İran ile olan iş birliklerini sürdürmekteydi. Nitekim 2011-2012 yıllarında oldukça az olan ticari hacim ve işbirliği düzeyi günümüzde katlanarak artmıştır. İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Amerika Kıtası Dairesi Genel Müdürü Mohammad Keşaverz, 2017 yılında İran ve Latin Amerika arasındaki ticaret hacminin şu an 4 milyar dolara yakın olduğunu fakat mevcut kapasitenin bunun çok daha üstünde olduğunu söylemişti. Pekâlâ, güncel ziyaretlerin söz konusu ilişkilere etkisi nasıl oldu?

İran Cumhurbaşkanına bu ziyarette; Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Savunma ve Silahlı Kuvvetlere Destek Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Gulam Hüseyin İsmaili, Petrol Bakanı Cevad Ovci ve Sağlık ve Tıbbi Eğitim Bakanı Behram Eynullahi eşlik etmiştir. Elbette bakanların da ziyarete katılması ziyaretin önemini vurgulamaktadır. İbrahim Reisi’nin Latin Amerika gezisinin ilk etabı, özellikle son yıllarda ikili ilişkilerde büyük bir ilerleme kaydedilen Karakas–Venezuela oldu. Buradaki en çok dikkat çeken husus ise; Venezuela Devlet Başkan Nicolas Maduro ile İbrahim Reisi’nin ortak basın açıklaması esnasında, Reisi’nin “İran ve Venezuela arasındaki ilişkiler normal bir diplomatik ilişkiden ziyade stratejik bir ilişkidir.” ifadelerini kullanması olmuştur. Reisi, mevcut 4 milyar dolar olan senelik ticari hacmin önce 10 milyar dolara akabinde ise 20 milyar dolar seviyelerine çıkarılması gerektiğini vurguladı. Son olarak ise iki cumhurbaşkanının yanında ilgili bakan ve yetkililerin katılımıyla enerji, madencilik, deniz taşımacılığı, sigortacılık, yüksek öğrenim, tarım, tıp ve madencilik alanlarında 26 iş birliği belgesi imzalandı. Latin Amerika turunun tamamında toplam 35 yeni anlaşma gerçekleştirildiğinden, sadece 26 tanesinin Venezuela ile imzalanması diğer kıta aktörlerine nazaran Venezuela ile olan ilişkilerin çok daha stratejik seviyede olduğunu göstermektedir. Ayrıca İran’ın bölgeyi temelde 3’e ayırarak ziyaretleri jeopolitik olarak vurgulaması da fark edilmiştir. İran’ın Güney Amerika’daki Venezuela, Orta Amerika’daki Nikaragua ve Karayipler’deki Küba’yı stratejik ortaklar olarak nitelendirmesi ve ziyaretlerini bu perspektif ile gerçekleştirmesi söz konusudur.

İbrahim Reisi, Venezuela ziyaretinin hemen akabinde Nikaragua’ya geçmiştir. İki aktör arasında imzalana mutabakatta, sağlık, ticari ve ekonomik iş birlikleri ön plana çıkmıştır. Bir Orta Amerika ülkesi Nikaragua, Kuzey ile Güney Amerika kıtasını birbirine bağlayan aynı zamanda Karayipler’e de komşu olan jeopolitik bir noktada bulunmaktadır. İran, Nikaragua’nın sahip olduğu jeopolitik önemin farkında olarak etkin bir diplomasi kurgulamaktadır. Bu hedefler doğrultusunda, Reisi ve Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega liderliğinde heyetler arası görüşmelerden sonra çeşitli alanlarda mutabakat sağlandı. İki aktör arasında imzalanan ilk mutabakatın kapsamı hükümetler arası ekonomik, ticari, bilimsel ve teknik konularda işbirliğine gidilmesi, ikinci anlaşmada ise İran Cumhuriyeti ve Nikaragua Yüksek Adalet Divanı’nın yetkisi konusu, üçüncü anlaşmada da İran Sağlık ve Tıp Eğitimi Bakanlığı ile Nikaragua Sağlık Bakanlığı arasında laboratuvarlardan ve eczacılardan gelen ilaç, ekipman ve tıbbi malzeme ile ilgili olduğu belirtildi. COVİD-19 Pandemi döneminde Latin Amerika ülkelerinin sağlık alt yapısı çökmüş ve dünya geneli ölüm oranının en çok yaşandığı bölgelerden olmuştur. Latin Amerika ve Karayipler’de hükümetler 600 bin COVİD-19 ölümü bildirirken, gerçek ölümlerin aslında 1,5 ile 1,8 milyon arasında olduğu hesaplandı. Bilhassa, Brezilya ve Peru oldukça kötü etkilenmişti. Dünyanın geneline oranla genç bir nüfusa sahip Latin Amerika ülkelerinin, sağlık hizmeti kaynaklarının eksikliği nedeniyle daha ciddi sonuçlarla karşı karşıya kaldığını görülmüştür. Dolayısıyla, uluslararası ilişkilerdeki net bir ifadeyle, bir devletin zaafları bir başka devletin fırsatları haline dönüşmektedir. Nikaragua da sağlık alanındaki sorunlar dolayısıyla sağlık alanında iş birliklerine yönelmek zorunda kalmıştır. İran, bölgede ihtiyaçlara yönelik diplomatik girişimler ile kendisine hareket kabiliyeti oluşturmakta.

İbrahim Reisi’nin ziyaretinin son noktası ise bilhassa sağlık alanında karşılıklı attıkları iş birliği adımlarıyla öne plana çıkan Küba olmuştur. Küba’nın başkenti Havana’da Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel ile buluşan Reisi, son yıllarda iki ülke arasında giderek artan iş birliğine dikkat çekerek “İran, bağımsız ülkelerle kapsamlı ilişkiler geliştirmeyi yaptırımlarla başa çıkmanın etkili yollarından biri olarak görüyor.” ifadesini kullandı. Bu ifade esasında İran İslam Cumhuriyetinin, ABD’nin arka bahçesi olan Latin Amerika’nın İran ile güçlenen ilişkileri sayesinde ABD yaptırım ve baskısına karşı alternatif alanlar geliştirdiğini göstermekte. Reisi bu cümleyi ABD’nin Florida Eyaletinin Miami şehrine 367 KM uzaklıktaki Havana’dan, ABD’ye en yakın coğrafi noktadan söylemiştir. Bası ve yaptırımlar aynı sorundan muzdarip iki aktörü yan yana getirmiş önemli bir müttefiklik ortaya çıkarmıştır. Basın açıklamalarının ardından iki ülkenin bakanlar düzeyinde ilgili yetkilileri arasında teknoloji, enerji, sağlık ve gümrük alanlarında iş birliğini öngören altı belgeye imza atılmıştır. Genel manada İran’ın bölgede geçmişteki varlığının çok daha ötesinde nüfuzunu arttırma hedefi açıkça görülmektedir. İran kökenli şirketler 2020 yılında Amerikan ambargosu ve yaptırımları dolayısıyla Venezuela’da çalışamaz hale gelen petrol rafinerilerini tamir etmişti. Öte yandan Venezuela’da ciddi bir gıda krizi söz konusuyken İran gıda tedariki sağlamak amacıyla bölgede zincir marketler açmıştı. İran, aynı zamanda ABD’nin ambargo ve sert yaptırım uyguladığı Küba ve Nikaragua devletleri ile de oldukça iyi ilişkilere sahiptir. Ortak sorunları ABD ambargoları ve yaptırımları olan kader ortağı bölge aktörlerini bir başka ABD yaptırımlarına maruz kalmış devlet olan İran’ın anlaması oldukça olağandır. Tahran yönetiminin 21. Yüzyılın ilk çeyreği biterken Latin Amerika’daki temel hedefi, diplomatik ilişkilerin iyi seviyede olduğu söz konusu bölge aktörleri ile ekonomik ve siyasal ilişkilerini de stratejik boyuta taşımaktır.

  • Site İçi Yorumlar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.